Bir sahne hayal edin: dev ekranlarda çarpıcı görseller, sahnenin ortasında bir adam; kelimeleri birer kurşun, ritimleri birer çekiç darbesi. Till Lindemann, yalnızca bir şarkıcı değil; bir şair, bir provokatör, bir sahne filozofu. 2023’teki Avrupa turnesinin ardından, 2025 sonbaharında başlayan “Meine Welt” (Benim Dünyam) turnesi, sanatçının müzikal evrenine açılan en radikal kapı. Ve bu kapı, 6 Aralık’ta İstanbul’da aralanıyor.

 

Lindemann’ın sesi, endüstriyel metalin çelik dokusunu şiirle harmanlıyor; sahne tasarımı ise teatral bir şok estetiğiyle izleyiciyi içine çekiyor. “Meine Welt”, adından da anlaşılacağı gibi, sanatçının iç dünyasının karanlık, grotesk ve aynı zamanda büyüleyici panoramasını sunuyor.

 

 

 

1963’te Leipzig’de doğan Till Lindemann, müzik dünyasında en çok Rammstein’ın vokalisti olarak tanındı. Ancak hikâyesi, yalnızca bir metal grubunun ötesinde; bir disiplinler arası sanat yolculuğu. Gençliğinde profesyonel yüzücü olmayı hedeflerken, sakatlık onu müziğe yöneltti. 1985’te başlayan kariyerinde, önce punk ve hardcore sahnesinde yer aldı; ardından 1994’te kurulan Rammstein ile endüstriyel metalin küresel ikonlarından biri oldu.

 

Rammstein’la yayınladığı “Sehnsucht”, “Mutter”, “Reise, Reise”, “Liebe ist für alle da”, “Zeit” gibi albümler, milyonlarca satan ve sahne şovlarıyla müzik tarihine geçen eserler oldu. Ancak Lindemann, 2015’te Peter Tägtgren ile kurduğu Lindemann projesiyle solo kariyerine adım attı. “Skills in Pills” (2015) ve “F & M” (2019) albümleriyle İngilizce sözlü, provokatif ve teatral bir tarz ortaya koydu.

2021’de yayınlanan “Ich hasse Kinder”, ardından 2023’te gelen “Zunge” albümü Lindemann’ın daha karanlık, daha kişisel bir dil kurduğunu gösterdi. 2024’te çıkan “Meine Welt” teklisi ve 2025’te başlayan turne ise bu yolculuğun zirvesi. Albümde “Sport Frei”, “Schweiss”, “Altes Fleisch”, “Du hast kein Herz” gibi parçalar, endüstriyel metalin sertliğini elektronik dokular ve şiirsel sözlerle harmanlıyor. Lindemann’ın müziği, yalnızca dinlenmiyor; sahnede bir performans sanatı olarak yaşanıyor.

 

Till Lindemann’ın “Meine Welt” turnesi için sahne ekibi oldukça güçlü ve deneyimli isimlerden oluşuyor. Solo projelerinde olduğu gibi bu turnede de Lindemann, hem müzikal hem de görsel açıdan teatral bir yapı kuruyor. Vokal ve konseptin yaratıcısı Till Lindemann’a gitarda modern metal riffleri ve elektronik dokularla parçaların agresif tonunu güçlendiren Jes Paige, bas gitarda sahne şovlarında ritmik omurgayı kuran isim Connor Fitzpatrick, davulda Lindemann’ın müziğindeki ritmin sertliğini ve dinamizmini sağlayan kilit oyuncu Mike York eşlik ediyor.

 

Prodüksiyon ve gitar desteği veren Sky Van Hoff, albüm kayıtlarında olduğu gibi canlı performanslarda da sound tasarımında önemli rol oynuyor. Sahne tasarımı, piroteknik efektler ve video prodüksiyonunda Rammstein’dan alışık olduğumuz teatral estetiği solo projeye uyarlayan profesyonellerden oluşuyor.

 

 

 

Gecenin özel konuğu, Los Angeles çıkışlı ve son yıllarda Avusturya merkezli olarak faaliyet gösteren elektronik müzik projesi Aesthetic Perfection. Daniel Graves’in 2000’de kurduğu grup, EBM, synthpop ve endüstriyel öğeleri harmanlayan bir tarzla tanınıyor. “Close to Human” (2005), “A Violent Emotion” (2008), “All Beauty Destroyed” (2011), “Into the Black” (2019) ve son olarak “Closer to Human” (2025) albümleri, elektronik müziğin karanlık yüzünü sahneye taşıdı. Ayrıca Netflix yapımları ve “Underworld: Awakening” film müzikleri gibi projelerde de yer aldı.

 

Grubun geçmişteki üyeleri arasında David Dutton, Tim Van Horn ve Elliott Berlin gibi isimler yer aldı. Günümüzde ise vokal, klavye ve programlamada grubun kurucusu Daniel Graves, canlı performanslarda davul (2018’den beri) Joe Letz ve canlı klavye, gitar ve basta (2021’den beri) Constance Antoinette Day ile yoluna devam ediyor.

 

Grubun müziği, melodik yapılarla agresif ritimleri birleştiriyor; sahne performansları ise teatral bir enerjiyle izleyiciyi içine çekiyor. İstanbul’da Lindemann öncesi sahne alacak olan Aesthetic Perfection, bu konseri endüstriyel müzik tutkunları için unutulmaz bir deneyime dönüştürecek.

 

 

 

Meine Welt Turnesi, 29 Ekim’de Leipzig’de başladı ve Avrupa’nın 17 ülkesinde 25’ten fazla arenada sahnelendi. İstanbul konseri, bu yolculuğun en kritik duraklarından biri. Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda gerçekleşecek gösteri dev ekranlar, teatral ışık tasarımları, piroteknik efektler ve provokatif görsellerle bir bütün olarak tasarlandı.

 

Setlist, Lindemann’ın solo kariyerinin en güçlü parçalarını içeriyor: “Zunge”, “Sport Frei”, “Schweiss”, “Praise Abort”, “Ich hasse Kinder”, “Meine Welt” ve Rammstein döneminden sürpriz bir yorum: “Du Hast”. Konserin finalinde ise Lindemann’ın sahneye bıraktığı imza: Şok edici bir görsel kapanış ve şiirsel bir monolog.

 

 

Konserin organizasyonu, Almanya merkezli Handwerker Promotion e GmbH tarafından yürütülüyor. Şirketin CEO’su Fred Handwerker, turnenin Avrupa ayağının tamamından sorumlu ve İstanbul konserinin prodüksiyonunun özel hazırlıklarla gerçekleştirileceğini özellikle vurgulamış. Handwerker Promotion, 1983’ten bu yana büyük ölçekli konser ve turnelerin planlanması, pazarlaması, biletleme ve teknik hizmetleri konusunda uzman bir organizatör olarak biliniyor.

 

6 Aralık Cumartesi akşamı İstanbul’da gerçekleşecek etkinliğin kapıları 20.00’de açılacak, konser ise 21.00’de başlayacak. Till Lindemann, “Meine Welt” ile bize şunu söylüyor: “Dünya benim, ama hikâye hepimizin.” Endüstriyel metalin çelik ritimleri, elektronik müziğin karanlık dokuları ve sahne sanatının teatral gücü, bu gecede birleşiyor.