Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Udun Kalbiyle Konuşanlar: Le Trio Joubran Ankara’da

Udun Kalbiyle Konuşanlar: Le Trio Joubran Ankara’da

Udun Kalbiyle Konuşanlar: Le Trio Joubran Ankara’da01 Kasım 2025 - 06:11
Üç kardeş, üç ud, tek ruh. Le Trio Joubran, 13 Kasım gecesi CSO Ada Ankara’da, sesin ve sessizliğin arasında kurdukları köprüyü Türkiye’ye taşıyor.
Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
 
Bazı müzikler vardır, dinlenmez; yaşanır. Le Trio Joubran’ınki işte tam da öyle. Filistinli üç kardeşin ellerinde ud bir anlatı aracına dönüşüyor. Samir, Wissam ve Adnan Joubran, Arap müziğinin kadim izlerini modern bir duyarlılıkla yeniden dokuyor. 13 Kasım’da CSO Ada Ankara’da gerçekleşecek konser, bu dokunun Türkiye’deki en derin yankılarından biri olacak.
 
Bir aile, bir miras, bir direniş
 
Nazareth’te doğan üç kardeş, müziğe babalarının atölyesinde ud yapımını izleyerek başladılar. Hatem Joubran’ın ustalığı, anneleri Ibtisam Hanna’nın vokal geleneğiyle birleşince çocuklukları sesin ve zanaatin iç içe geçtiği bir dünyada geçti. Samir Joubran, 1996’da solo kariyerine adım attığında, bu mirası sahneye taşıyan ilk isim oldu. Ardından Wissam ve Adnan’ın katılımıyla Le Trio Joubran doğdu. Kardeşlerin müzikal birlikteliği aynı zamanda kültürel, tarihsel ve duygusal bir bütünlük yarattı.
 
 
Le Trio Joubran’ın albümleri, birer müzikal harita gibi. “Randana”, “Majâz”, “À l’ombre des mots”, “AsFâr” ve “The Long March”. Her biri Filistin’in tarihine, Arap şiirine ve insanlık haline dair birer sesli anlatı. Özellikle “À l’ombre des mots”, Filistinli şair Mahmoud Darwish’in şiirleriyle örülü kelimelerle notaların dans ettiği bir albüm. “The Long March” ise sadece bir müzik albümü değil, bir politik duruş, bir çağrı. Coldplay’in “Arabesque” parçasında bu albümden esinlenilmesi, grubun küresel etkisinin bir göstergesi.
 
Le Trio Joubran’ın sahne performansları, teknik bir gösteriden çok daha fazlası. Her nota, bir hikâye anlatıyor; her duraklama, bir nefes aldırıyor. Udun tellerinden çıkan ses bazen bir annenin duası, bazen bir çocuğun hayali, bazen bir sınırın ötesinden gelen yankı gibi. Sahnedeki üç kardeşin göz teması, ritimle kurdukları içsel bağ, izleyiciye görünmeyen ama hissedilen bir anlatı sunuyor.
 
13 Kasım gecesi, CSO Ada Ankara’da yankılanacak olan müzik, sadece Filistin’in değil, tüm insanlığın ortak hafızasına dokunacak. Bubilet üzerinden satışa sunulan biletler, bu özel buluşmaya tanıklık etmek isteyenler için hâlâ erişilebilir. Konser, udun kalbiyle konuşanların gecesi olacak.