Ülkü Aybala Sunat, Jeff Buckley’in müziğine duyduğu derin bağlılığı yıllardır sahnelerde dillendiriyor. Ancak bu kez, alışılmışın ötesinde bir deneyim vaat ediyor: Buckley’in parçaları, yaylı dörtlüsünün zarif dokunuşlarıyla Paribu Art Ana Sahne’de yankılanacak. Dünyada bir ilk olan düzenlemeler hem Buckley’in kırılganlığını hem de yaylıların dramatik gücünü bir araya getirecek. 

 

 

İzmir’de doğan Sunat’ın müzik yolculuğu Konya Musiki Derneği’nde korist ve solist olarak başladı. Selçuk Üniversitesi Spor Akademisi mezunu olan sanatçı, caz tutkusunu Nardis Jazz Vokal Yarışması’nda aldığı ödüllerle taçlandırdı. Carlsberg sponsorluğunda Polonya’daki Pulawy Jazz Workshop’a katılması, uluslararası caz sahnesine açılan kapısı oldu. 2010’dan bu yana İstanbul’da üretimlerini sürdüren Sunat, Nilüfer Verdi’nin “Knidost”, Ediz Hafızoğlu’nun “Nazdrave” albümlerinde ve Social Inclusion Band projelerinde yer aldı. 

 

 

2016’da yayınlanan “Artiz Kahvesi” albümü Eylül Biçer’in prodüktörlüğünde, Edip Cansever’in bir şiiri hariç tüm söz ve müzikleri Sunat’a ait olan bir çalışma olarak dikkat çekti. Albüm, caz ve alternatif müzik arasında köprü kuran bir üslubu ortaya koydu. 2024’te yayımladığı “Nihayet” teklisi ise müzikal yolculuğunda yeni bir sayfa açtı. 

 

 

Amerikalı şarkıcı, söz yazarı ve gitarist Jeff Buckley, 1994’te yayımlanan “Grace” albümüyle müzik tarihine geçti. Albüm, rock, folk ve caz etkilerini harmanlayan benzersiz bir üslup sunuyordu. “Last Goodbye”, “Lover, You Should’ve Come Over” ve Leonard Cohen’in “Hallelujah” yorumuyla, Buckley kırılganlık ve tutkunun mükemmel dengesini yakaladı. Rolling Stone ve NME gibi dergiler tarafından ‘tüm zamanların en iyi albümleri’ listelerine giren “Grace”, Buckley’in tek stüdyo albümü olmasına rağmen, onu bir kuşağın sesi yaptı. Ölümünden sonra yayınlanan “Sketches for My Sweetheart the Drunk” ise sanayçının yaratıcı potansiyelinin ipuçlarını taşıyor.

 

Buckley’in hikâyesi ne yazık ki kısa sürdü. 29 Mayıs 1997’de, henüz 30 yaşındayken Mississippi Nehri’nde yüzme sırasında hayatını kaybetti. Bu trajik kayıp, müzik dünyasında derin bir boşluk bıraktı ama sesi, bugün hâlâ yeni yorumlara ilham veriyor. Ülkü Aybala Sunat’ın yaylı dörtlüsü eşliğindeki projesi, bu mirası yeniden hatırlatıyor.

 

 

 

“Jeff Buckley Şarkıları” projesi, Sunat’ın hayalini kurduğu ve yaklaşık yedi yıldır sürdürdüğü bir konser dizisi. Başlangıçta Eylül Biçer ile duo olarak başlayan bu yolculuk, zamanla büyüyerek farklı sahnelerde dinleyicilerle buluştu. Sunat, Buckley’in şarkılarını taklit etmek için değil, onun ruhunu selamlamak için söylüyor. “Dream Brother”a atıfla Buckley’i ‘rüya kardeşim’ diye anması, bu müzikal bağın derinliğini gösteriyor. 

 

Buckley’in müziği, 90’ların rock sahnesinde bir devrim niteliği taşıyordu; hüzün, umut ve isyanın iç içe geçtiği bir duygu atlası. Sunat, bu şarkıları kendi yorumuyla yeniden kurarken, yaylı dörtlüsü düzenlemeleriyle dünyada bir ilke imza atıyor. Bu düzenlemeler, Buckley’in gitar merkezli melodilerini yaylıların dramatik gücüyle harmanlayarak, dinleyiciye hem tanıdık hem de yepyeni bir deneyim sunuyor. 

 

 

27 Kasım Perşembe akşamı saat 21.30’da Paribu Art Ana Sahne’de gerçekleşecek özel prömiyerde, Sunat’a Ceren Gürkan (1. Keman), Ayça Özgür Sancakzade (2. Keman), Öykü Koçoğlu (Viyola) ve Deniz Doğangün (Viyolonsel)’den kurulu yaylı dörtlüsü eşlik edecek. Düzenlemelerde Deniz Güngören, Yasemin Özler, Tamer Temel, Erol Hoş ve Demirhan Baylan’ın imzası var.

 

Jeff Buckley’in zamansız şarkıları, Ülkü Aybala Sunat’ın içten yorumu ve yaylıların dramatik gücüyle birleşerek, dinleyiciyi hem nostaljik hem de yenilikçi bir deneyime davet ediyor.