Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Van’da eğitim atağı

Van’da eğitim atağı

Van’da eğitim atağı12 Kasım 2012 - 07:11
Van’ı ikinci kez yıkan depremin yıl dönümünde yeni bir umut yeşeriyor9 Kasım… Van’ı ikinci kez yıkan depremin yıl dönümü… Van’daki acıları, yıkımları ikiye katlayan depremin… Ve biz bu hüzün dolu yıldönümünde Van’dayız. ODTÜ mezunlarınca kurulan Eymir Kültür Vakfı ile birlikte… Bu karanlık günde bir ışık taşıdı Van’a Eymir Vakfı; daha doğrusu Van’ın gençlerine…

Eymir Kültür Vakfı, Van’da yaşanan 23 Ekim depreminin hemen ardından "ODTÜ Van’da" adlı projeleriyle kente yardım elini uzatan ilk sivil toplum kuruluşlarından biriydi. Ve bu yardım eli bugüne dek hep Van’ın yanında oldu; öyle görünüyor ki olmaya da devam edecek. ODTÜ Van’da projesinin ikinci ayağında Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin kampüsünde bir kız öğrenci yurduna imza attı. 9 Kasım’da da yurdun resmi açılışı yapıldı.

192 öğrenci kapasiteli yurt sayesinde üniversiteli genç kızlar, huzurlu ve de en önemlisi aslında, güvenli bir çatıya sahip oldular. Bağışlarla yapıldı bu yurt; bir oda maliyeti 14 bin 500 TL’ydi. Bu tutarda bağış yapan kişi ve kurumların adları verildi odalara… Öte yandan bireysel bağışçılar da destek verdi yurdun yapımına. Liste uzun… Yurdun toplam maaliyeti 1 milyon 329 bin 600 TL. Bugüne kadar toplanan bağış ise 1 milyon 143 bi 328 TL. Daha 186 bin 272 TL’ye ihtiyaç var. Dolayısıyla Eymir Kültür Vakfı hala destekleri bekliyor.

Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Vasfiye İpekçi, açılış töreninde Vanlıların yüreğine dokundu: “Bizler büyük sermayesi olan ne bir devlet kurumu ne de bir şirketiz. ODTÜ Van’da kampanyamızla Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde gerçekleştirdiğimiz her yatırım sizlerin yaşadığı acıyı yüreğinde duyan ODTÜ’lülerin aynı duyguları paylaşıp bizlere inanan güvenen dost kuruluş ve kurumların katkılarıyla gerçekleşti. Yapıların, binaların her parçası maddi katkıların yanında sizin güzel Van kilimleriniz gibi ilmek imlek sizlere duyduğumuz sevgiyle örüldü.”

Kuvvetlendirilmiş çelik kostrüksiyonla yapılmış iki katlı yurdun odalarını dolaşıyoruz; 3’er kişilik odaların her birinde tuvalet banyo… Son derece temiz, düzenli… Öğrenciler burayı bir ev sıcaklığına büründürmüşler. Onlar için öncelik tabii ki yapının güvenli olması. Kimi büyük depreme öğrenci evinde yakalanmış kimi devlet yurdunda. İktisat ikinci sınıf öğrencisi Yasemin Gümüş, depremin ardından devlet yurduna taşınmış. Ama yurt odaları 6 kişilikmiş, ayrıca banyo ve tuvalet sorunu da yaşanıyormuş orada. “'Yatak buldunuz yeter' deniliyordu" diyor. Sibel Arslan’ın ailesi ise Eymir Kültür Vakfı’nın yurdu çelik olduğu içi oraya yerleşmesini istemiş özellikle. Hazal Akın depremde evi yıkılınca önce konteynırda kalmış sonra güvenlik nedeniyle buradan çıkarılmış kız öğrenciler, devlet yurduna yerleştirilmiş ama o da olmamış, odalardaki sorunlar nedeniyle; göçebelik hayatı Eymir Vakfı’nın yurdunda son bulmuş. Hala depremin izini taşıyor her biri; hala ailelerinin yanına, memleketlerine döndüklerinde bile bir çatı altına girdiklerinde korkuyorlar. Hangi öğrenciyle konuşsak ‘buraya geldik çünkü burası sağlam’ diyor; kendisini güvende hissediyor. Tek sorunları şu anda yemek; yurtta yemek olmadığı için zorlanıyorlar. Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin rektörü Peyami Battal’dan öğreniyoruz ki kısa bir süre sonra kantin tamamlanacak; çamaşır odasına çamaşır ve kurutma makineleri de gelecek. Eksikler hızla tamamlanacak.

Eymir Kültür Vakfı çalışanlarının Van’a elleri kolları dolu geldiğini de söyleyelim. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile işbirliği yapmışlar; açılışa koli koli kıyafetlerle gelmişler. Dernek ve Vakıf el ele verip gençler için kazaklar, paltolar toplamışlar; şimdi bunlar kampüste çok cüzi fiyatlara, mesela 5 - 10 TL gibi satışa sunulacak. Bittikçe de vakıf ve dernek yine bir araya gelip yine kıyafetler temin edecekler.

Şunu da belirtmeli; Peyami Battal kelimenin tam anlamıyla gece gündüz demeden bir inşaat şantiyesi görünümündeki üniversite kampüsünde güçlendirmesi yapılan tüm binaları tek tek denetliyor, bir an önce bitirilmesi için elinden geleni yapıyor. “Gece 24.00’te gidiyorum bazen inşaatlara” diyor. Onun bu çabası sonuçlarını da vermiş. 8 bin 500 dönümlük bir arazi üzerine kurulu olan üniversite kampüsünde 15 fakülte ve meslek yüksek okulu var; bunların 10’undaki güçlendirme çalışmaları yaklaşık bir ay gibi kısa bir sürede bitecek. Geçtiğimiz yıl yoğunlaştırılmış eğitim sistemini uyguladıklarını söylüyor Battal. Eğitim dünyasına onların kazandırdığı bir sistem bu! Bir yıl boyunca her gün sabah 8’den gece 23’e kadar dersler yapılmış, var olan prefabrik dersliklerde. Bir fakülte tüm yıla yayılan derslerini 2 ayda tamamlamış; sonra diğer fakülte görevi devralmış. Bu böyle devam etmiş. Şu anda eğitim fakültesinin de aralarında bulunduğu bazı fakülteler kendi binalarında eğitimlerini yapabiliyor. Ama mesela diş hekimliği fakültesi spor salonunu kullanıyor! Spor salonunun ortasına oda oda kliniklerini kurmuşlar, burada Vanlıları tedavi ediyorlar. Ya da prefabrik derslikler kullanılıyor kimi dersler için. Battal, Tıp Fakültesi’nin hastanesinin depremden önce 400 olan yatak kapasitesini de 730’a çıkardıklarını söylüyor mutlulukla. Bu arada vurgulamak gerek, hala kullanılan prefabrik dersliklerden birinde yine Eymir Kültür Vakfı’nın imzası var. Vakıf ODTÜ Van’da projesi kapsamında ilk olarak, iki katlı 500 kişilik dersliği 24 Mart’ta düzenlenen törenle üniversiteye teslim etti.

Peyami Battal, üniversitede 24 bin öğrencileri olduğunu söylüyor. Ve 14 bin öğrenciye yurt kazandırmak için çalıştıklarını belirtiyor. Depremden önce üniversite kampüsünde sadece 2 bin 800 öğrencilik bir yurt kapasitesi varmış. 14 bin öğrencilik yurt kapasitesine de yakında ulaşacaklarının üstünü çiziyor.

Vasfiye İpekçi ise ODTÜ Van’da projesinin bu yurdun tamamlanmasıyla birlikte sona ermediğine üstüne basa basa dikkat çekiyor: “Bu yurt bizim ikinci projemiz, ilk olarak derslik yapmıştık. Çok mutluyuz tabii. Ama hala paramızı denkleştiremedik. Ayrıca ikinci bir yurt binası da yapmak istiyoruz, kaynak bulabilirsek. Çünkü gençlerin gerçekten buna ihtiyacı var. Burada bir görevliyle konuştum biraz önce; her dakika yıkılacak evlere 500 TL kira istiyorlarmış. Gençlerin oralarda kalması sakıncalı. Hem bu yurdu hayata geçirdiğimiz için mutluyuz, hem de aslında öfkeliyiz çünkü depremin sorumlularından hala hesap sorulmadı.”

Van sokaklarında kiminle konuşsak bir parça kırık olsa da bir umut taşıyor içinde. Aslında evet her gün yeni bir yatırım yapılıyor; yeni adımlar atılıyor. Yeni evler inşa ediliyor; varolan binalar güçlendiriliyor. Tabii depremin izini tüm haşmetiyle taşıyan dev binalar da var ve her gördüğünüzde depremi bir kez daha hatırlatıyor size. Hala prefabrik evlerde kötü koşullarda yaşayanlar var. Ve hala Vasfiye İpekçi’nin de söylediği gibi sorumlulardan hesap sorulabilmiş değil. Yine de Van, Eymir Kültür Vakfı gibi kurumların ya da Peyami Battal gibi özveriyle çalışan insanların sayesinde geleceğe güzel bakabiliyor…