Weval, 6 Aralık’ta %100 Studio’da
Amsterdam çıkışlı elektronik müzik ikilisi Weval, 6 Aralık’ta Zorlu PSM %100 Studio’da sahne alıyor.
Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
Elektronik müzik, son on yılda sınırlarını zorlayan isimlerle yeniden tanımlanıyor. Bu isimlerden biri, hatta en özgünlerinden biri Weval. Harm Coolen ve Merijn Scholte Albers’tan oluşan Hollandalı ikili, müzikte türler arası geçişi yalnızca bir teknik değil, bir estetik anlayış olarak benimsiyor. 6 Aralık Cumartesi günü Zorlu PSM %100 Studio’da gerçekleşecek konser elektronik müziğin sinematik anlatım gücünü sahneye taşıyan bir deneyim vadediyor.
Bir film setinden elektronik sahneye
Weval’in hikâyesi, bir müzik stüdyosunda değil, bir film setinde başladı. 2010’da tanışan Harm ve Merijn, önce görüntüyle hikâye anlatıyordu; sonra bu anlatımı sese taşıdılar. Merijn’in trip-hop ve rock kökeni ile Harm’ın caz ve house etkileri birleşince ortaya duyusal bir çarpışma çıktı. Bu çarpışmanın ilk meyvesi, 2013’te yayınlanan “Half Age” EP’si oldu. Atomnation etiketiyle çıkan bu kayıt, Weval’in elektronik müzik sahnesine güçlü bir giriş yaptığını ilan etti.
2014 yılı, ikilinin kırılma noktasıydı. “Detian” adlı parçaları, Penelope Cruz’un rol aldığı bir Schweppes reklamında kullanıldı ve Fransa iTunes Electronica Top 100 listesinde 5. sıraya yükseldi. Aynı yıl Gui Boratto remiksi, Beatport Electronica Top 100’de zirveye oturdu. Artık dönüş yoktu; Weval, Avrupa elektronik sahnesinin en dikkat çeken isimlerinden biri olmuştu.
Katmanlı bir yolculuk
Weval’in müziği, her albümde farklı bir estetik arayışın izlerini taşıyor. İlk çıkışlarını yaptıkları 2013 tarihli “Half Age EP”, minimal ve trip-hop etkili bir atmosfere sahip. Ardından gelen “Easier EP” (2014)’de daha melodik ve derin bir elektronik dil var. Grubun adını taiyan ve 2016’da Kompakt etiketiyle yayınlanan ilk albüm “Weval”, downtempo ve ambient techno’nun duygusal yoğunluğunun ön planda olduğu bir çalışma. “The Weight” (2019), soul ve funk dokunuşlarıyla genişleyen bir elektronik evren. “Remember” (2023), melankolik melodiler ve ileri ses tasarımıyla olgun bir dönem ürünü. Son albüm “Chorophobia” (2025) ise dans müziğine cesur bir dönüş. Yüksek BPM’ler ve kulüp odaklı yapılardan oluşan albüm, Technicolour etiketiyle yayınlandı ve Weval’in en enerjik çalışması olarak öne çıktı.
Bu albümlere ek olarak “Changed for the Better EP” (2021), “Time Goes” (2022) ve “Night Versions” (2024) gibi EP’ler ikilinin sürekli yenilik arayışını gösteriyor. Weval’in müziği deep house’tan IDM’e, ambient’ten progressive’e kadar geniş bir spektrumda dolaşırken, her zaman sinematik bir anlatım ve duygusal yoğunluk barındırıyor.
Global başarı
Weval, yalnızca stüdyo prodüksiyonlarıyla değil, canlı performanslarıyla da öne çıkıyor. Primavera, Pukkelpop, Lightning in a Bottle, Lowlands ve DGTL Amsterdam gibi büyük festivallerde sahne alan ikili kendi şehirlerinde Paradiso ve Royal Concertgebouw gibi ikonik mekânlarda kapalı gişe konserler verdi. Setlerinde görsel sanat ve müzik iç içe geçiyor; her performans, bir hikâye anlatımı gibi tasarlanıyor.
Weval, elektronik müziğin sınırlarını zorlayan bir ikili. Analog sıcaklığı dijital yenilikle buluşturan, sinematik bir anlatımı dans pistine taşıyan bu müzik, yalnızca kulaklara değil, zihne de hitap ediyor. 6 Aralık’ta İstanbul’da gerçekleşecek ve müzikseverler için unutulmaz bir deneyim olacak etkinlikte Weval öncesi Gaia Ekho Hybrid Set sahne alacak.
Gaia Ekho
Gaia Ekho, İstanbul merkezli bir prodüktör ve DJ. Müzikal yolculuğu klasik müzikle başladı; lise yıllarında piyano ve çello eğitimi aldı, ardından üniversite ve yüksek lisans düzeyinde klasik müzik üzerine eğitimini sürdürdü. Bu güçlü altyapıyı elektronik müzikle sentezleyerek kendine özgü bir tarz yarattı.
Gaia Ekho’nun müziği, melodik techno ve melodik house ekseninde şekilleniyor ancak klasik müzik kuramlarını elektronik altyapılarla birleştirmesi onu farklı kılıyor. Çello ve piyano dokunuşlarını synthesizer, vokal ve organik perküsyonlarla harmanlayarak sahnede hibrit performanslar sergiliyor. Bu performanslar, DJ setleriyle canlı enstrüman icrasını birleştirerek dinleyiciye hem akustik hem elektronik bir deneyim sunuyor.
Öne çıkan çalışmalar
Sanatçı, elektronik müzik prodüksiyonuna 2021’de Housekeeper Podcast Contest yarışmasında elde ettiği birincilikle adım attı. 2022’de kendi plak şirketi Anadole’u kurarak global iş birliklerine imza attı.
IAMHER, Species Records gibi label’larla çalıştı; Paul Kalkbrenner, Monolink ve Jan Blomqvist gibi isimlerle aynı sahneyi paylaşan sanatçının Beatport ve diğer platformlarda yayınlanan parçaları arasında “Romantika”, “Fat Dragons Eat Fire”, “Your Love”, “Diplomacy” ve “Sonia” öne çıkıyor.
Hibrit Set
Gaia Ekho’nun hibrit setleri, DJ performansını canlı enstrümanlarla birleştiren özel bir format. Çello, piyano ve synthesizer dokunuşlarıyla zenginleştirilmiş bu setler, elektronik müziğe organik bir derinlik katıyor. Sanatçı, bu hibrit yapıyı “hikâye anlatımı” olarak tanımlıyor; her parça bir anı, bir duygu ve bir keşif sürecini temsil ediyor.
6 Aralık’ta sinematik bir gece
%100 Müzik’in sunduğu bu özel gece, saat 21.00’de kapıların açılmasıyla başlayacak. 21.30’da Gaia Ekho Hybrid Set sahne alacak, ardından 23.15’te Weval performansı başlayacak. Etkinlik, 18 yaş ve üzeri katılımcılar için uygun ve biletler Passo üzerinden satışta. Zorlu PSM %100 Studio, bu gece elektronik müziğin en özgün seslerinden birine ev sahipliği yapacak.


