Garanti BBVA, yıllardır müziği gençlerle buluşturan projeleriyle biliniyor. Genç Konserleri serisi, bu vizyonun en canlı örneklerinden biri. Amaç, farklı türlerdeki müzikleri dinleyiciyle buluşturmak, genç sanatçılara sahne imkânı sağlamak ve İstanbul’un kültür hayatına yeni bir soluk getirmek. Kasım ayı programı ise bu anlayışı güçlü bir şekilde yansıtıyor: soul ve funk’ın efsanevi temsilcileri, modern cazın yenilikçi isimleri ve nostaljik dokular bir arada. Blind ve Nardis Jazz Club’da gerçekleşecek konserlerde kasım ayının caz duraklarından ilki, Yahya Dai Quartet’in “Remembering Ben Webster” projesi. 

 

Türkiye caz sahnesinin deneyimli isimlerinden Yahya Dai, bu projede tenor saksofonun efsanevi ustası Ben Webster’a saygı duruşunda bulunuyor. Webster’ın sıcak tonunu ve swing ruhunu modern bir yorumla sahneye taşıyan Dai, dinleyiciyi cazın altın çağına götürürken bugünün dokularını da ekliyor.

 

 

 

 

Yahya Dai, 1963 yılında Ankara’da doğdu ve Türkiye caz sahnesinin en köklü isimlerinden biri olarak yaklaşık kırk yıldır müzik dünyasında varlık gösteriyor. Müziğe 11 yaşında blok flüt çalarak başladı, 1981’de ilk alto saksofonunu edindi. Ankara’da Tuna Ötenel ile çalışarak cazın temellerini öğrendi, ardından Bilkent Üniversitesi Caz Bölümü’nde Tomasz Szukalski ile çalıştı. Kariyerinde hem Türkiye’de hem yurtdışında önemli sahnelerde yer aldı; Almanya, Avusturya, İsviçre, İtalya, Macaristan, Yunanistan, İspanya ve ABD’de konserler verdi. 1990’da Türkiye’nin en önemli etno-caz projelerinden biri olan Asiaminör’e katıldı, 1998’de İstanbul’a yerleşerek kendi quartet ve quintet projelerini kurdu. Bugüne kadar John Scofield, Marcus Miller, Joshua Redman, Bugge Wesseltoft gibi dünya çapında isimlerle aynı sahneyi paylaşan Dai’nin 2011’de yayınladığı “Ümitvar Mavi” albümü, lider olarak imzasını taşıyan ilk çalışma oldu. Ayrıca 2002’de Joshua Redman Remix Competition’da üçüncülük ödülü kazandı. Yahya Dai, tenor ve alto saksofonun yanı sıra EWI ve flüt çalıyor; müziğinde swing geleneğini modern yorumlarla harmanlıyor.

 

 

 

 

 

 

 

Quartet’in diğer isimleri de Türkiye caz sahnesinin güçlü temsilcileri. Piyanoda Kaan Bıyıkoğlu hem solo hem grup projelerinde yer almış, armoni bilgisi ve doğaçlama yeteneğiyle tanınan bir müzisyen. Kontrbasta Kağan Yıldız, Türkiye’nin en çok aranan basçılarından biri; yurtiçi ve yurtdışında sayısız festivalde sahne aldı, ritmik sağlamlığı ve melodik yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Davulda Burak Cihangirli ise genç kuşağın enerjik isimlerinden; Bahçeşehir Üniversitesi Caz Sertifika Programı’nda Ferit Odman ve Cengiz Baysal ile çalıştı, XJazz Festival gibi etkinliklerde yer aldı ve Türkiye’nin önde gelen caz mekanlarında düzenli olarak sahne alıyor.

 

 

Ben Webster, caz tarihinin en karakteristik tenor saksofon seslerinden birine sahip bir müzisyen olarak kabul edilir. 1909’da Kansas City’de doğan Webster, swing döneminin altın çağında Duke Ellington Orkestrası’nda çaldığı yıllarla caz dünyasında efsaneleşti. Tonu, caz literatüründe ‘kadife gibi’ sözleriyle tanımlanır; yumuşak, sıcak ve derin bir ifade gücüne sahiptir. Webster’ın müziğinde teknik ustalığın yanı sıra duygusal yoğunlukla da öne çıkar. Balad yorumlarındaki lirizm, dinleyiciyi adeta içine çekerken, hızlı tempolu parçalarındaki enerjisi swing ruhunu canlı tutar.

 

 

 

Webster, kariyeri boyunca Lester Young ve Coleman Hawkins gibi tenor saksofon ustalarıyla birlikte cazın gelişiminde belirleyici bir rol oynadı. 1940’larda Ellington Orkestrası’ndaki çalışmaları hem armonik hem melodik yaklaşımını şekillendirdi. Daha sonraki yıllarda Oscar Peterson, Art Tatum gibi isimlerle yaptığı kayıtlar, cazın klasik repertuvarında hâlâ referans kabul ediliyor. “Chelsea Bridge”, “Cotton Tail” ve “Tenderly” gibi yorumları, müzikal kimliğinin en güçlü örnekleri arasında.

 

Ben Webster’ın önemi, sadece bir dönem müzisyeni olmasından değil; tenor saksofonun cazdaki ifade alanını genişletmesinden kaynaklanır. Müziği, swing geleneğini modern cazın kapılarına taşıyan bir köprü niteliğindedir. Bugün hâlâ caz müzisyenleri için bir ilham kaynağı olan Webster hem teknik hem duygusal açıdan cazın en zarif seslerinden biri olarak anılıyor.

 

 

“Remembering Ben Webster” projesi, Yahya Dai’nin cazın altın çağını bugünün sahnesine taşıma isteğinden doğdu. Tenor saksofonun efsanevi ustası Ben Webster’a duyulan saygının bir ifadesi olan bu proje, Webster’ın sıcak tonunu ve swing ruhunu modern düzenlemelerle yeniden yorumluyor. Yahya Dai, bu projeyi birkaç yıldır farklı sahnelerde sürdürerek hem caz tarihine bir selam gönderiyor hem de genç dinleyicilere klasik cazın duygusunu tanıtıyor. Proje, repertuvarında Webster’ın unutulmaz eserlerini ve dönemin caz standartlarını barındırırken, doğaçlama bölümleriyle canlı bir müzikal diyalog yaratıyor.

 

Nardis Jazz Club’da gerçekleşecek Yahya Dai Quartet “Remembering Ben Webster” projesinin biletleri Bubilet ve mekan gişelerinde satışta; etkinlikler sınırlı kapasiteyle gerçekleşeceği için erken rezervasyon öneriliyor.