Türkiye’nin en güçlü altyapısına sahip canlı performans mekânı Volkswagen Arena, yılın son ayında müzikseverlere sadece bir konser değil, bir kültür deneyimi sunuyor. +1 Sunar: Pozitif Vibrations serisinin bu edisyonu, elektronik müziğin hem karanlık hem de duygusal yüzünü sahneye taşıyor. Organizasyonun kalbinde, Grammy adayı Amerikalı prodüktör, vokalist ve DJ ZHU var. Yanında Bulgar elektronik sahnesinin yükselen küratörü Pavel Petrov ve klasik müzik kökenli, melodik elektronik tınılarıyla dikkat çeken Gaia Echo yer alıyor.

 

 

Grammy adaylığının ötesine geçen San Franciscolu müzisyen ZHU, 2014’te yayınladığı “Faded” adlı single ile dünya sahnesine adım attığında henüz gizemli bir figürdü. Bu çıkış parçası onu ‘En İyi Dans Kaydı’ dalında 2015 Grammy Ödülleri’ne taşıdı. Ardından gelen “GENERATIONWHY” (2016) albümüyle elektronik müziğe duygusal derinlik ve karanlık atmosfer getirdi. 2018’de yayınlanan “RINGOS DESERT”, çöl temalı mizansenlerle kulak sulandıran bir deneyim sundu. Pandemi yıllarında duyulan “DREAMLAND” (2021) albümüyle umut ve izolasyonu karşıtlık hâlinde işledi. 2022’de gelen “Musical Chairs Mixtape Vol. 1” ve 2023’te yayınlanan “Days Before Grace” EP’si, evrime açık ZHU’nun çok katmanlı vizyonunu pekiştirdi.

 

 

 

Sanatçı, en iddialı projesi olan “GRACE” (2024) albümüyle hem müzikal hem görsel anlamda sınırlarını zorladı ve bunu bir filmle tamamladı. San Francisco’daki Grace Cathedral’de canlı kaydedilen ve bina korosu ile orgları içeren yapıt karanlıktan aydınlığa uzanan bir yolculuk anlatıyor. Albümden öne çıkan “Thrill Again” single’ı Rolling Stone’un “Songs You Need to Know” listesine girerken “Settle For Less”,  Sabrina Claudio ile yaptığı iş birliğiyle duygusal yoğunluğu stratejik ritmik yapısıyla harmanladı. 

 

ZHU, albümle eş zamanlı olarak çektiği “24 Hours of Grace” filmiyle kamera arkasına geçti. SXSW seçkisinde yer alan bu belgesel, sanatçının San Francisco’daki Grace Cathedral’de gerçekleşen kayıt sürecinden Hollywood Palladium’daki görkemli canlı performanslarına kadar tüm yaratım sürecini gözler önüne seriyor. Film, ZHU’nun müziğiyle görsel sanat arasındaki bağı nasıl kurduğunu ve GRACE projesinin ruhunu sahneye nasıl taşıdığını etkileyici bir şekilde anlatıyor.

 

Prodüktör ve DJ’liğin yanı sıra şarkıcı, enstrümantalist, film yapımcısı ve söz yazarı kimliklerini multi disipliner sanatçı müziğini zirvede tutarken, görsel anlatımda da derinlik yakalamayı başarıyor. “GRACE” dönemiyle birlikte sahne performanslarını atmosferik canlı setlerle güçlendiren ZHU, elektronik müziğin geleceğine bir pencere açmış durumda. 

 

 

Bulgaristan’ın elektronik müzik sahnesinde son on yılın en dikkat çekici isimlerinden biri olan Pavel Petrov, kariyerine Sofya’da başladı ve kısa sürede Avrupa’nın önde gelen elektronik müzik merkezlerinde adını duyurdu. 

 

EXE AUDIO ve EXE Group’un kurucusu olarak, Bulgar sahnesine enerjik setler ve aynı zamanda vizyoner bir organizasyon anlayışı kazandırdı. EXE etkinlikleri, Petrov’un küratörlüğünde Sofya’yı elektronik müzik haritasında güçlü bir konuma taşıdı. 

 

Petrov’un müziği, derin bas çizgileri, sofistike groove’lar ve melodik dokunuşlarla tanımlanıyor; house ve techno arasında kurduğu dengeli geçişler, setlerini hem dans pistinde hem de kulaklıkta etkileyici kılıyor. Beatport listelerinde üst sıralara çıkan parçaları ve Avrupa’nın prestijli festivallerindeki performansları, uluslararası yükselişini hızlandırdı.

 

 

Pavel Petrov’un diskografisi, elektronik müzik sahnesinde istikrarlı bir gelişim çizgisi sergiliyor. Sanatçı, 2021’de yayınladığı “Youth” albümüyle dinleyicilere melodik ve derin bir house deneyimi sundu; bu çalışma onun özgün sound’unun temel taşlarını oluşturdu. Ardından 2024’te gelen “Parallel”, daha sofistike ritimler ve atmosferik dokularla Petrov’un üretiminde yeni bir evreyi işaret etti. 2025’te yayınlanan “Divine” ise hem teknik hem de duygusal açıdan olgunlaşmış bir albüm olarak öne çıktı; sanatçının elektronik müzikteki vizyonunu daha geniş bir perspektife taşıdı. Bu üç albüm, Petrov’un kariyerinde zamansal bir yolculuk sunarken, her biri kendi döneminin ruhunu yansıtan özgün bir ses dünyası kuruyor.

 

Prodüksiyonlarında minimalizmin zarafetiyle enerjiyi birleştiren Petrov, aynı zamanda genç yeteneklere alan açan bir mentor olarak da tanınıyor. Sofya’dan Berlin’e, Amsterdam’dan İstanbul’a uzanan sahne yolculuğunda, elektronik müziğin geleceğini şekillendiren küratörlerden biri olarak kabul edilen sanatçı İstanbul’da Zhu sahnesinde enerjiyi hızla yükselten setleriyle gecenin temposunu belirleyen isimlerden biri olacak.

 

 

Elektronik müziğin yenilikçi temsilcilerinden İstanbul merkezli prodüktör ve DJ Gaia Echo, klasik müzik eğitimiyle başlayan kariyerini elektronik müziğin melodik ve atmosferik dünyasında yeniden tanımladı. Lise yıllarında piyano ve çello eğitimi aldı, ardından üniversite ve yüksek lisans düzeyinde klasik müzik üzerine eğitimini sürdürdü. Bu güçlü altyapıyı elektronik müzikle sentezleyerek kendine özgü bir tarz yarattı Housekeeper Podcast Contest birinciliğiyle dikkatleri üzerine çeken sanatçı, çok katmanlı prodüksiyonları ve sahnede yarattığı hipnotik atmosferle hızla yükseliyor. 

 

Gaia Ekho’nun müziği, klasik armonilerin elektronik ritimlerle buluştuğu bir köprü hem duygusal hem de dans odaklı bir deneyim sunuyor. Müzik melodik techno ve melodik house ekseninde şekilleniyor ancak klasik müzik kuramlarını elektronik altyapılarla birleştirmesi onu farklı kılıyor. Çello ve piyano dokunuşlarını synthesizer, vokal ve organik perküsyonlarla harmanlayarak sahnede hibrit performanslar sergiliyor. Bu performanslar, DJ setleriyle canlı enstrüman icrasını birleştirerek dinleyiciye hem akustik hem elektronik bir deneyim sunuyor. 

 

 

Sanatçı, elektronik müzik prodüksiyonuna 2021’de Housekeeper Podcast Contest yarışmasında elde ettiği birincilikle adım attı. 2022’de kendi plak şirketi Anadole’u kurarak global iş birliklerine imza attı. IAMHER, Species Records gibi label’larla çalıştı; Paul Kalkbrenner, Monolink ve Jan Blomqvist gibi isimlerle aynı sahneyi paylaşan sanatçının Beatport ve diğer platformlarda yayınlanan parçaları arasında “Romantika”, “Fat Dragons Eat Fire”, “Your Love”, “Diplomacy” ve “Sonia” öne çıkıyor.

Gaia Ekho’nun hibrit setleri, DJ performansını canlı enstrümanlarla birleştiren özel bir format. Çello, piyano ve synthesizer dokunuşlarıyla zenginleştirilmiş bu setler, elektronik müziğe organik bir derinlik katıyor. Sanatçı, bu hibrit yapıyı “hikâye anlatımı” olarak tanımlıyor; her parça bir anı, bir duygu ve bir keşif sürecini temsil ediyor. 

 

Geçtiğimiz günlerde Weval’le aynı sahneyi paylaşan Gaia Ekho, sahnede yarattığı atmosfer ve çok katmanlı müzikal anlatımıyla uluslararası arenada hızla yükselmeye devam ediyor.

 

 

Pozitif, 1989’dan bu yana Türkiye’nin canlı müzik sahnesini dönüştüren öncü bir marka. Babylon’dan Volkswagen Arena’ya, Akbank Caz Festivali’nden One Love’a uzanan geniş bir yelpazede kültür ve müziği buluşturuyor. Pozitif Vibrations ise bu vizyonun elektronik müzikteki en güçlü yansıması. 19 Aralık’ta Volkswagen Arena’da gerçekleşecek bu edisyon, +1, Volkswagen, Schweppes ve KIKO Milano katkılarıyla düzenleniyor. Biletler BUGECE, Biletix, Passo ve Biletinial’da satışta.

 

 

Amerikalı prodüktör, vokalist ve DJ ZHU, aslında 19-21 Aralık 2025 tarihleri arasında İstanbul, İzmir ve Ankara’yı kapsayan özel bir turneye çıkıyor. 

 

Turnenin ilk ayağı, +1 Sunar: Pozitif Vibrations serisi kapsamında 19 Aralık Cuma akşamı saat 22:00'de Volkswagen Arena’da gerçekleştirilecek İstanbul performansı.

 

Ardından 20 Aralık Cumartesi günü 22:00'de ZHU, The Factory PSM – Tarihi Havagazı Fabrikası’nda İzmir seyircisiyle buluşacak; salonun atmosferinde karanlık groove’lar ve hipnotik vokallerle unutulmaz bir gece bekleniyor. 

 

Turnenin Ankara ayağı ise 21 Aralık Pazar gecesi 21:30'da Milyon Performance Hall’de. Gece Heim Müzik ve Milyon Müzik tarafından düzenleniyor

 

Konserlerin biletleri dijital platformlardan temin edilebiliyor.