Tek albümle ölümsüz oldu
Leonard Cohen'in unutulmaz şarkısı "Hallelujah"nın en iyi cover'larından biriMüzik tarihinin en trajik hikayelerinden biri Jeff Buckley'inki. Çünkü en kısa sürmüşlerinden ve bu kısa zamanda sığanlara bakarak insanın devamını merak ettiklerinden... 17 Kasım 1966'da Kaliforniya'da doğup 29 Mayıs 1997'de Memphis'te ölen Buckley, kendisi gibi müzisyen olup kendisi gibi genç yaşta (28) bu dünyadan göçmüş Tim Buckley'in oğlu. Gerçi annesiyle babası o bir aylıkken ayrıldığı için üvey babayla büyümüş ama öz babasıyla piyano ve çello çalan annesinden gelen genler bir de evde sürekli Led Zeppelin'ler, Jimi Hendrix'ler Pink Floyd'lar dinleyen üvey babayla birleşince, Jeff'in yolu doğuştan çizilmiş. Beş yaşında almış gitarı eline.
Lisedeyken okulun caz grubunda çalmaya başlamış, sonnrası türler arasında sıçramalı bir gezinti. 1990'da New York'a taşınıp Nusret Fateh Ali Khan ile tanışmasıyla değişmeye başlamış bir şeyler. Bu arada dinlediği müzisyenlerle vokal tekniğini de geliştirmeye başlamış. Kendi şarkılarını kaydettiği ilk demo kasetini babasının da menajeri olan Herb Cohen'den gelen teklifle doldurup bu şarkıları gün yüzüne yine babası için yapılan bir anma konserinde çıkarmış. Yani profesyonel müziğe adım atışını 26 Nisan 1991 tarihli "Tim Buckley'e sevgilerle" konseri olarak kabul edebiliriz.
Derken önce dört parçadan oluşan EP'si "Live at Sin-e"yi, ardından da ilk - ve ne yazık ki tek - stüdyo albümünü yayınladı ki bu işte size bugün önereceğimiz albümün ta kendisi: 23 Ağustos 1994'de yayınlanan "Grace".
Albümde Buckley'in Gary Lucas ile birlikte yazdığı "Grace" ve "Mojo Pin", en büyük hitlerinden "Last Goodbye", Benjamin Britten cover'ı "Corpus Christi Carol" ve işte yazının başında sözünü ettiğimiz Leonard Cohen'in unutulmaz parçası "Hallelujah" da var.
İlk çıktığında pek ilgi görmeyen albümün kıymeti ilerleyen yıllarda anlaşıldı. Pek çok derginin en iyiler sıralamasında yer alırken, 2004'te onuncu yıl kutlaması olarak uzatılmış versiyonu (Legacy Edition) yayınlandı, muhtelif plak baskıları yapıldı.
"Grace" albümünün CD'sini ülkemizde Sony BMG etiketiyle bulmak mümkün. Hatta, 15. yıla özel hazılanmış bir DVD versiyonu da mevcut ki, içinde 1997 28 Mayıs'ında yeni albüm çalışmalarını sürdürürken Mississippi Nehri'ne girip bir daha çıkamayan Buckley'in konser kayıtları, röportajları, grubunun kamera arkası görüntüleri yer alıyor. (ASU MARO)
Lisedeyken okulun caz grubunda çalmaya başlamış, sonnrası türler arasında sıçramalı bir gezinti. 1990'da New York'a taşınıp Nusret Fateh Ali Khan ile tanışmasıyla değişmeye başlamış bir şeyler. Bu arada dinlediği müzisyenlerle vokal tekniğini de geliştirmeye başlamış. Kendi şarkılarını kaydettiği ilk demo kasetini babasının da menajeri olan Herb Cohen'den gelen teklifle doldurup bu şarkıları gün yüzüne yine babası için yapılan bir anma konserinde çıkarmış. Yani profesyonel müziğe adım atışını 26 Nisan 1991 tarihli "Tim Buckley'e sevgilerle" konseri olarak kabul edebiliriz.

Albümde Buckley'in Gary Lucas ile birlikte yazdığı "Grace" ve "Mojo Pin", en büyük hitlerinden "Last Goodbye", Benjamin Britten cover'ı "Corpus Christi Carol" ve işte yazının başında sözünü ettiğimiz Leonard Cohen'in unutulmaz parçası "Hallelujah" da var.
İlk çıktığında pek ilgi görmeyen albümün kıymeti ilerleyen yıllarda anlaşıldı. Pek çok derginin en iyiler sıralamasında yer alırken, 2004'te onuncu yıl kutlaması olarak uzatılmış versiyonu (Legacy Edition) yayınlandı, muhtelif plak baskıları yapıldı.
"Grace" albümünün CD'sini ülkemizde Sony BMG etiketiyle bulmak mümkün. Hatta, 15. yıla özel hazılanmış bir DVD versiyonu da mevcut ki, içinde 1997 28 Mayıs'ında yeni albüm çalışmalarını sürdürürken Mississippi Nehri'ne girip bir daha çıkamayan Buckley'in konser kayıtları, röportajları, grubunun kamera arkası görüntüleri yer alıyor. (ASU MARO)
