"Sarhoş Atlar Zamanı" ve bu cuma gösterime girecek "Gergedan Mevsimi"nin yönetmeni Bahman Ghobadi, Nil Kural'la özel bir röportaj yaptıNİL KURAL

“Sarhoş Atlar Zamanı / Zamani barayé masti asbha” ve “Kimsenin İran Kedilerinden Haberi Yok / Kasi az gorbehaye irani khabar nadareh”in de aralarında olduğu önemli filmlerde imzası olan bir yönetmen İranlı Bahman Ghobadi. Bu cuma gösterime girecek yeni filmi “Gergedan Mevsimi”nin ise Türkiye için önemi ayrı… Artık sürgünde yaşayan Ghobadi, dünya prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yapan filmini Türkiye ve Irak’ta çekti.

Dün basın gösteriminde izlediğimiz film, İran İslam Devrimi sırasında tutuklanan ve 27 yıl sonra serbest kaldığında karısının izini sürerek İstanbul'a gelen bir şairin hikayesini konu alıyor. Ghobadi, filminde rüyamsı bir hikaye anlatımını benimsiyor ve şairin eserlerinin imgelerinin beyazperdedeki karşılıklarını arıyor. İran'da politik nedenlerle tutuklu olanlara adanan filmin başrolünde şairi canlandıran isim uzun süredir sürgünde bulunan efsane İranlı aktör Behrouz Vossoughi... Aktörün başarılı performansıyla dikkat çektiği filmde, ona başrolde, karısını canlandıran Avrupalı yıldız Monica Bellucci eşlik ediyor. Yılmaz Erdoğan'ın şairin karısına aşık ve İslam Devrimi'nde muhafızlık yapan bir adamı oynadığı filmde Bellucci'nin kızı rolündeki Beren Saat, onun arkadaşı olarak izlediğimiz Belçim Bilgin ve şairin gençliğini canlandıran Caner Cindoruk da rol alıyorlar.

Ghobadi yeni filmiyle ilgili Milliyet'in sorularını yanıtladı.

İlk kez ülkeniz İran dışında bir film çekiyorsunuz. Daha önceki filmlerinize kıyasla çekimler nasıl geçti?

Sürgünde çalışmak inanılmaz zordu tabii. Bu süreçte değiştim, başka bir insan oldum. Şimdi tamamen farklı bir insanım, yeni bir hayatım var. Hatta şu günlerde yeni hayatımın 4. yıldönümünü kutluyorum.

Sizi İran İslam devrimi sonrası 27 yıl hapis yatan İranlı şair Sadegh Kamangar'ın hikayesine çeken neydi? Kendi yaşadıklarınızla Kamangar'ın yaşadığı zorluklar arasında bir paralellik var mı?

Evet, ikimizin hayatları arasında bir paralellik görüyorum. Onun tüm hikayeleri ve anıları benim ilgimi çekiyor. Doğrusu onun hikayelerinden yola çıkarak bir kitap yazmayı çok isterim.

Filmin büyük bölümünü Türkiye'de çektiniz. Bu kararı nasıl verdiniz?

Başka bir seçeneğim olmadığını düşünüyordum. Hem burada bir sürü dostum var. İran ve Türkiye arasındaki kültürel benzerlikler nedeniyle de burada çalışmanın kolay olacağını düşündüm.

Yılmaz Erdoğan, Belçim Bilgin ve Beren Saat gibi oyuncularla çalıştınız. Türkiyeli oyuncularla çalışmak nasıldı?

Çok güzel bir deneyim oldu. Çok destek oldular. Onlar olmadan “Gergedan Mevsimi”ni yapamazdım.

Filmin politik olmadığına inanıyorum

Öte yandan ilk kez bir Avrupalı oyuncu ile, Monica Bellucci ile çalıştınız. O nasıl bir deneyimdi? Bildiğimiz kadarıyla kendisi Farsça konuşuyor filmde. İtalyan bir oyuncuyu oynattınız ve bilmediği bir dili konuşturdunuz. Risk aldığınızı düşünüyor musunuz?

Hayır, risk aldığımı düşünmüyorum. Kendisi çok yetenekli bir oyuncu ve onunla çalışmak harikaydı. Çekimler sırasında bir sürü aksilikle karşılaştık, hava koşulları her zaman çok iyi değildi mesela, ama tüm zorluklara rağmen Monica çok sakin, sabırlı ve anlayışlıydı.

Toronto Film Festivali'ndeki gösterimden sonra yaptığınız açıklamada 'Gergedan Mevsimi'nin politik bir film olmadığını söylediniz. Ancak yapılan ilk yorumlarda filmin politik olduğu görüşü hakimdi. 'Gergedan Mevsimi'ni hangi duygu veya mesaj kaygısıyla ortaya çıkardınız?

Ben filmin politik olmadığına inanıyorum, politik bir film olarak göremiyorum. İşin özü şu ki, bu hikaye herkesin hikayesi olabilir, herkesin başına gelebilir ama özellikle benim ülkemin insanlarının başına gelenleri anlatıyor. Dünyanın bu durumdan haberdar olmasını istediğim için bu filmi yaptım.