Hitchcock’un altın çağını başlatan film
Ünlü İngiliz yönetmenin çektiği ilk film "Rebecca", ilerideki müthiş başarılarının habercisi1940 yapımı “Rebecca”, sinema tarihinin tartışmasız en iyi yönetmenlerinden Alfred Hitchcock’un ilk ABD yapımı filmi… Dolayısıyla “Arka Pencere / Rear Window”, “North by Northwest” (1959) “Sapık / Psycho” ve “Kuşlar / The Birds” gibi başyapıtların çıkacağı bir dönemin ilk habercisi.
Amerikan yapımı olmasına rağmen filmdeki İngiltere ağırlığı da tartışılmaz. İngiltere’de geçmesi bir yana, filmde İngiliz oyuncular rol alıyor ve de İngiliz yazar Daphne du Maurier'ın aynı adlı romanının uyarlaması…
İsmini hiç öğrenmediğimiz ana karakter, 21 yaşında genç bir kadın. Zengin bir kadının getir götür işlerine koşup, ona eşlik ederken, Monte Carlo’da zengin aristokrat Maxim de Winter’la tanışır. Kısa sürede birbirlerine âşık olup evlenirler. Ana karakterimiz, Maxim’in görkemli malikanesi Manderley’e Mrs. De Winter olarak gelir. Ancak tanıştığı herkes ona Maxim’in ölmüş eski karısı Rebecca’nın güzelliğinden, zarafetinden, malikaneyi çekip çevirmedeki becerisinden, kısaca mükemmelliğinden bahsetmektedir. Bu durum kahramanı, kocasıyla ilişkisine ve kendisine dair güvensizliğe sürükler.
Hitchcock’un sürekli gizemi koruyan müthiş anlatımı, Joan Fontaine’nin genç kızın şaşkınlığını, sakarlığını, tatlığını ve masumiyetini bir arada yansıtması, Maxim olarak izlediğimiz dev aktör Lawrence Olivier’in karizması ve gizemli hali “Rebecca”yı yönetmenin önemli filmlerinden biri haline getirdi.
“Rebecca”ya Akademi de duyarsız kalmadı ve filme 11 dalda adaylık verdi. Ancak film, Akademi Ödülleri’nden tek bir Oscar heykeli ile döndü: En İyi Film. İlk kez Hitchcock’la çalışan yapımcı David O. Selznick, bu sayede Oscar’ı kucaklarken, Hitchcock her zaman söylendiği gibi ne bu filmle ne de başkasıyla En İyi Yönetmen dalında Oscar alamadı.
Filmin Avrupa için de önemi büyük. 1951’de ilk Berlin Film Festivali’nin açılış filmi olarak gösterilmişti. (NİL KURAL)
Amerikan yapımı olmasına rağmen filmdeki İngiltere ağırlığı da tartışılmaz. İngiltere’de geçmesi bir yana, filmde İngiliz oyuncular rol alıyor ve de İngiliz yazar Daphne du Maurier'ın aynı adlı romanının uyarlaması…

İsmini hiç öğrenmediğimiz ana karakter, 21 yaşında genç bir kadın. Zengin bir kadının getir götür işlerine koşup, ona eşlik ederken, Monte Carlo’da zengin aristokrat Maxim de Winter’la tanışır. Kısa sürede birbirlerine âşık olup evlenirler. Ana karakterimiz, Maxim’in görkemli malikanesi Manderley’e Mrs. De Winter olarak gelir. Ancak tanıştığı herkes ona Maxim’in ölmüş eski karısı Rebecca’nın güzelliğinden, zarafetinden, malikaneyi çekip çevirmedeki becerisinden, kısaca mükemmelliğinden bahsetmektedir. Bu durum kahramanı, kocasıyla ilişkisine ve kendisine dair güvensizliğe sürükler.

“Rebecca”ya Akademi de duyarsız kalmadı ve filme 11 dalda adaylık verdi. Ancak film, Akademi Ödülleri’nden tek bir Oscar heykeli ile döndü: En İyi Film. İlk kez Hitchcock’la çalışan yapımcı David O. Selznick, bu sayede Oscar’ı kucaklarken, Hitchcock her zaman söylendiği gibi ne bu filmle ne de başkasıyla En İyi Yönetmen dalında Oscar alamadı.
Filmin Avrupa için de önemi büyük. 1951’de ilk Berlin Film Festivali’nin açılış filmi olarak gösterilmişti. (NİL KURAL)
Etiketler: Alfred Hitchcock Amerikan sineması gerilim filmi İngiliz sineması Joan Fontaine klasik film Laurence Olivier Rebecca
