Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sinema » Hollywood’u değiştiren film: “Easy Rider” (1969)

Hollywood’u değiştiren film: “Easy Rider” (1969)

Hollywood’u değiştiren film: “Easy Rider” (1969)03 Kasım 2012 - 07:11 | Dennis Hopper, Peter Fonda ve Jack Nicholson,
1968 tarihli "Bonnie & Clyde" filmiyle beraber Hollywood'da devrim niteliğinde bir değişime yol açan "Easy Rider", kontrolün yapımcılardan yönetmenlere geçmesini sağladıNİL KURAL

“Easy Rider”, Yeni Hollywood adı verilen dönemin başlangıcını oluştururken, o güne kadar stüdyoların hakimiyetindeki film üretim sürecinde, son sözün ve kontrolün stüdyo patronlarından yönetmenlere geçmesine vesile olan yapım olarak sinema tarihine geçti.

Dennis Hopper’ın yönetmenliğini üstlendiği, başrolünü ise Peter Fonda ile paylaştığı film, iki yalnız motosikletçinin (film için ilk düşünülen isim ‘Yalnızlar’dı) kokain satarak yüklü miktarda para kazanmasıyla açılıyordu. Kaptan Amerika lakaplı Wyatt (Fonda) paraları bir hortumla motosikletinin benzin deposuna istifliyor ve arkadaşı Billy (Hopper) ile birlikte yola koyuluyordu. Hedefleri Mardi Gras dönemine denk gelerek New Orleans, Louisiana’ya varmak olan iki arkadaşın yolculuğunu konu alan filmde, çeşitli duraklarda tanışılan karakterler, 1960’lar kültürünü ve ABD’sini yansıtıyordu.

Wyatt (Peter Fonda), George Hanson (Jack Nicholson) ve Billy (Dennis Hopper), hapishaneden beraber yola çıkıyorlar. "Easy Rider", yön. Dennis Hopper, 1969.


Mesela ikilinin tanıştığı adamlardan biri, aç kalan bir hippi komününe onları da yanında götürüyordu. Ama Billy ve Wyatt’ın en ünlü yol arkadaşı, o dönem tanınmamış bir aktör olan Jack Nicholson’ın canlandırdığı alkolik avukat George Hanson’dı. Onlarla izinsiz yürüyüş yaptıkları için atıldıkları hapiste tanışan ve onları hapisten kurtaran Hanson’ın hazin sonu da filmin finaliyle birlikte en etkileyici sahnelerden biri olarak akıllara kazındı.

Hippi kültürü, sıradan ABD’lilerin ön yargıları ve vahşet eğilimleri, ‘red neck’ler derken, gösterildiği dönemde kıyamet koparan ve karşı kültürün temsilcisi olan filmde, Billy ve Wyatt’ın iki fahişeyle birlikte asit aldıkları, mezarlık sahnesi ise muhafazakar Hollywood’u şoke eden bir devrim niteliğindeydi.

Billy (Dennis Hopper), fahişe Karen'la (Karen Black) muhabbet halinde. "Easy Rider", yön. Dennis Hopper, 1969.


Filmin yapım süreci de çok ünlü. Saldırgan, her yerde sorun çıkaran, çoğu insanın konuşmaya bile korkacağı bir tip olan Hopper’ın filmde yer alan herkesin tahammül sınırlarını zorladığına dair anekdotlardan yüzlercesi mevcut. En ünlülerinden biri ise annesi o küçükken intihar eden Peter Fonda’yı mezarlık sahnesinin çekimleri sırasında bunu anlatmaya zorlayıp Fonda’yı sinir krizine sokması elbette… Filmin kurgu süreci de ayrı bir mevzu. Çok uzun bir süreyi kurguda geçiren ve sonunda filmi 4 saatlik bir kurguyla bitirdiğini söyleyen Hopper’dan filmi alıp makul bir uzunluğa indirmek ise dönemin yükselen yapımcısı Bert Schneider’ın büyük bir cesaret gösterisiyle gerçekleşti ve film sinemalarda gösterime girecek bir kurguya kavuştu.

Sonuçta bunca karmaşa ve zorluğun içinden çıkan film, gişede elde ettiği büyük başarı ve kazandığı popüleriteyle “Bonnie ve Clyde”la birlikte yepyeni bir Hollywood’un kapılarını araladı. Filmin aralarında The Band, The Jimi Hendrix Experience ve Steppenwolf’un olduğu isimlerin bulunduğu film müziklerinin çok ünlü olduğunu ve filmin kimliğini kazanmasında etkisini ekleyelim.